Şehrin Prensi, Sidney Lumet’in yönettiği 1981 yapımı epik neo-noir suç drama filmidir. Film, idealist nedenlerle polis teşkilatındaki yolsuzluğu ifşa etmeyi seçen New York Polis Departmanı memuru, filmde ‘Daniel Ciello’ olarak adlandırılan Robert Leuci’nin hayatına dayanıyor. Leuci’nin tanıklığı, 52 dedektifin suçlanmasına yardımcı oldu. Leuci, işi bıraktıktan sonra roman yazarı oldu ve sert polis dramaları “Snitch”, “Odessa Beach” ve “Captain Butterfly”ı yazdı.

Brian De Palma ve David Rabe, Prince of the City’nin senaryosunu geliştirmek için bir buçuk yıl harcamışlardı. Yapımcılar daha sonra filmi Sidney Lumet’a verdiler. Lumet ve Jay Presson Allen 240 sayfalık senaryoyu 30 günde yazdı.
De Palma yönetmen olsaydı filme Robert De Niro’nun katılabileceği söylenirken, başlangıçta yönetmen Brian De Palma ve aktör John Travolta’nın Blow Out (1981) filminden sonra yeniden bir araya gelmesi için ayarlanmış bir proje olduğu da ifade edilmektedir.
Başrol ilk başta Al Pacino’ya teklif edilmişti ancak o, daha önce Sidney Lumet’nin Serpico (1973) filminde canlandırdığı karaktere çok benzediğini düşünerek teklifi reddetti.
Lumet, filmin Serpico’dan (1973) daha doğru bir polis tasviri olacağını düşündüğü için filmi yönetmek istedi.
Sidney Lumet iki koşul altında yönetmenliği kabul etti: Leuci’yi oynaması için bilinmeyen bir oyuncu istiyordu ve filmin süresinin en az üç saat olmasını istiyordu. Treat Williams o zamanlar bilinmiyordu ancak son kurgu 2 saat 47 dakikaya indirildi.
Lumet, Williams’ı üç hafta boyunca kendisiyle konuşup aktörün senaryoyu okumasını ve ardından 50 diğer oyuncuyla birlikte tekrar okumasını dinledikten sonra kadroya aldı. Rolü araştırmak için aktör bir ay boyunca polislik mesleği hakkında bilgi edindi, New York City’deki 23. Bölge’de takıldı, uyuşturucu baskınına katıldı ve bir süre Leuci ile birlikte yaşadı. Provalar başladığında Williams, “Bir polis gibi düşünüyordum.” dedi. Lumet, 1973 yapımı Serpico filminde polislere karşı iki boyutlu davranış biçiminden dolayı suçluluk duydu ve Şehrin Prensi’nin bu tasviri düzeltmenin bir yolu olduğunu söyledi.
Film Akira Kurosawa tarafından övgüyle karşılandı .
Sidney Lumet çekimlerde sadece kısa bir gökyüzü sahnesi çekti. Diğer tüm sahneler karanlıkta, içeride veya kasvetli ortamlarda çekildi.
Sidney Lumet, başroldeki karakterin bir kahraman mı yoksa kötü adam mı olduğu konusunda bir yönetmenlik duruşu sergilemek istemediğini söyledi. Bu soruyu izleyicinin kendi kendine karar vermesi için ortaya bırakmayı tercih etti.
The Godfather (1972) ile birlikte, bu, New York City’nin beş ilçesinde (Brooklyn, Queens, Bronx, Staten Island ve Manhattan) çekilen tek büyük Hollywood filmidir.
Sidney Lumet, The Godfather (1972) filminin hayranıydı ve belki de bu filme bir gönderme olarak, 1:46:00’da Coppola Brothers’tan bir çöp kamyonu beliriyor.
Los Angeles sinema eleştirmeni Gary Franklin’in “Franklin Ölçeği”nde mükemmel bir “10” verdiği ilk film.
Yayımlandığında, Prince of the City karışık eleştiriler aldı, bazıları aşırı uzunluğundan şikayet etti veya Williams’ın performansını Lumet’in polis yolsuzluğu hakkındaki önceki filmi Serpico’daki Pacino’nun performansıyla olumsuz bir şekilde karşılaştırdı. Chicago Sun-Times’tan Roger Ebert filmi “çok iyi bir film ve bazı karakterleri gibi kalbinizi kırmak istiyor. Belki de kıracaktır.” The New York Times’tan Janet Maslin filmin “keskin detaylı manzarasını” övdü ve “kısa karakterizasyonları o kadar keskin bir şekilde çizilmiş ki düzinelercesi büyük performansların gücüyle öne çıkıyor.” sonucuna vardı. “Harika bir filmin gücü ve özgüveniyle başlıyor ve sadece iyi bir film olarak bitiyor. Başarı ilk başta vaat ettiği gibi değil, ancak yine de heyecan verici ve etkileyici.”

Film sinemalarda ticari olarak başarılı olamadı ve 8,6 milyon dolarlık maliyetinin yalnızca 8,1 milyon dolarını çıkartabildi. Ancak En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar adaylığı ve En İyi Film dalında Altın Küre adaylığı , Lumet için En İyi Yönetmen ve Treat Williams için En İyi Erkek Oyuncu dahil olmak üzere çeşitli ödüller kazandı. Ayrıca 38. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde Pasinetti Ödülü’nü kazandı .