Film izle başlıklarını araştırmaya devam ediyorsanız; sitemiz üzerinde yer almakta olan, çeşitli kategorilerden faydalanabilir ve dilediğiniz türde yapımı kaliteli bir şekilde izlemeye devam edebilirsiniz. Özellikle de
film izle hd başlıklarından faydalanmaya devam ediyorsanız; izleyeceğinizi film kategorilerinin, bütün bilgileri sıralamaya devam edecektir. Bu sayede, günün yorgunluğunu atan ve keyifli vakit geçirme şansı elde etmeyi başaran insanlar; sitede yer almakta olan birçok farklı yapımın yorumlarını inceleme şansı da elde edebilmişlerdir.
Filmi izle seçenekleri, sitemiz üzerinde oldukça fazladır. Sitede yer almakta olan kullanıcıların, arama butonundan
Hd film izle başlıklarla araştırmanın ardından; herhangi bir ücret ödemenize gerek kalmadan, farklı konularda ve tarzlarda filmleri incelemeniz mümkün olacaktır. Üstelik, istediğiniz filmi izleyebilmek için; isteğinize bağlı olarak üyelik yaptırmanızda mümkün olacaktır. Bununla beraber, film izlediğiniz esnada; herhangi bir kesinti ya da donma durumun yaşanmayacağından da emin olabilirsiniz. Ayrıca, filmlerin üzerinde; yaş sınırları ile ilgili de bilgilendirme yapılacaktır. Aynı zamanda, izleyeceğinizi filmlere; alt yazılı ya da dublajlı olarak görüntüleme şansı elde etmeniz de mümkün olacaktır. Siz de
altyazılı film izle bünyesinde rahatça film izleyebileceksiniz.Sitemizdeki tüm video içerikleri, çeşitli video servislerinden eklenmektedir. Video hak sahipleri kaldırılması istenen içerik ile ilgili olarak
İLETİŞİM bölümünden yazmaları halinde en fazla 3 gün içerisinde içerik kaldırılacaktır.
İLETİŞİM,
sitemap,
film izle,
üçüncü sinema,
takipçi satın al,
film izle,
Asya dizi izle,
Kore dizi izle,
asya dizileri,
casino siteleri,
deneme bonusu veren siteler,
bonus veren siteler
1973’teki o gece ödüller dağıtılmaya başlamadan önceki durum şöyleydi: “The Godfather-Baba” 11 , “Cabaret-Kabare” 10 dalda OSCAR adaylığı elde etmişti.
Sonuç: Baba: 3 – Kabare: 8 OSCAR
45. OSCAR’lardan “The Godfather-Baba”, yılın en iyi filmi , erkek oyuncusu (Marlon Brando) ve senaryo uyarlaması (Mario Puzo’un 1969’da okura sunulan ucuz romanından Francis Ford Coppola ve Puzo tarafından yazılan senaryo) dallarında ödülle döndü…
“Baba” aday olduğu OSCAR’larda, üç oyuncusuna (James Caan, Al Pacino ve Robert Duvall), yönetmenine (Francis Ford Coppola) , bestecisine (eşsiz Nino Rota), giysi tasarımcısına, sesçisine ve kurgucusuna ödül kazandıramadı…
Francis Ford Coppola ilk OSCAR’ını “Patton-General Patton”ın senaryosuyla 43. OSCAR dağıtım töreninde 15 Nisan 1971 Perşembe gecesi elde etmişti…İkinci OSCAR’ına da “Baba”nın senaryo yazarı olarak ulaştı.
45. OSCAR ödüllerinin asıl kazananıysa geceden sekiz ödülle dönen “Cabaret-Kabare”ydi…”Kabare”nin kaynağı Christopher Isherwood’un “Goodbye to Berlin” (1939) ve “The Berlin Stories” (1945) adlı kitaplardı…Bu kitaplar 1951’de “I Am a Camera” adlı Broadway oyununa, 1955’te komedi & dram türündeki İngiliz filmi “I Am a Camera”ya (yönetmen: Henry Cornelius) ve 1966’da “Cabaret” adlı Broadway müzikaline de kaynak olmuştu…
1966’nın müzikalinin beyazperde uyarlaması olan “Kabare”nin o gece aday olup kazanamadığı iki OSCAR ödülü vardı: yılın en iyi filmi ve senaryo uyarlaması.
Sekiz OSCAR kazanan “Kabare”nin ödülleri yılın en iyi yönetmeni (Bob Fosse), kadın oyuncusu (Liza Minnelli) , yardımcı erkek oyuncusu (Joel Grey) , görüntü yönetmeni (ustaların ustası Geoffrey Unsworth) , sanat yönetmeni, kurgusu, müzik uyarlaması ve sesi dallarındaydı…
“Baba”yı OSCAR’larda “Kabare”yle büyük bir hezimete uğratan Bob Fosse yılın en iyi filmi dalı dahil altı OSCAR kazanan “Chicago”(2002) filminin de fikir babasıydı…Bob Fosse ”Chicago”yu 1975’in olay yaratan Broadway müzikaline çevirmişti…”Lenny”le (1974) yönetmen, “All That Jazz”la (1979) yönetmen ve senaryo yazarı dallarında OSCAR adaylığı kazanan Bob Fosse’un “Chicago”yu beyazperdeye uyarlamayaysa ömrü yetmeyecekti.
“ Cabaret-Kabare”nin kaynağı Christopher Isherwood’un “Goodbye to Berlin” (1939) ve “The Berlin Stories” (1945) adlı kitaplar…Bu kitaplar 1951’de “I Am a Camera” adlı Broadway oyununa, 1955’te komedi & dram türündeki İngiliz filmi “I Am a Camera”ya (yönetmen: Henry Cornelius), 1966’da “Cabaret” adlı Broadway müzikaline ve 1973’te sekiz OSCAR kazanan “Cabaret” filmine kaynak olmuştu…
Sekiz OSCAR kazanan “Kabare”nin ödülleri yılın en iyi yönetmeni (Bob Fosse), kadın oyuncusu (Liza Minnelli) , yardımcı erkek oyuncusu (Joel Grey) , görüntü yönetmeni (ustaların ustası Geoffrey Unsworth) , sanat yönetmeni, kurgusu, müzik uyarlaması ve sesi dallarındaydı…
Kasım 1923’te bir ABD doları 4.210.500.000.000 Alman Markı değerindeydi.Alman halkı korkunç bir enflasyon dönemi yaşadı…Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) sonrasında tazminat ödeyen, toprak kaybeden ve ekonomik krize giren Almanyada aşırı sağcılar bu durumu kullanarak hükümet kurmayı başardı…
Cabaret, İngiliz yazar Christopher Isherwood’un (1904-1986), İngiliz şarkıcı Jean Ross (1911-1973) ile tanışmasını ve 1931’in Berlin’inde ucuz bir pansiyonda kalırken yaşadıklarını eksen alıyor…
Cabaret’de Jean Ross karakteri Amerikalı şarkıcı Sally Bowles olarak adlandırılmış…Yani şarkıcının adı da milliyeti değiştirilmiş…Isherwood’dan ise Brian olarak söz ediliyor…
Ucuz bir gece kulübünde şarkıcılık yapan, çok eşli bir cinsel yaşam süren, dünyaca ünlü bir film yıldızı olma hayalleri kuran Sally biseksüel Brian’la ve Alman aristokratı Baron Maximillian’la kısa süreli bir ilişki üçgeni yaşar…Brian’ın Yahudi olduğunu gizleyerek Alman toplumunda kabul gören yoksul, servet avcısı öğrencisi Fritz jigololuk yaparken yine Brian’ın öğrencilerinden biri olan zengin Yahudi ailenin kızına (Natalia rolünde ünlü manken Marisa Berenson var; Berenson “Barry Lyndon”la da sinemaya devam etmişti) aşık olur…Fritz o dönemde Almanyada zengin aile kızlarıyla evlenmeye çalışan ve bunun için çok çaba harcayan yoksul erkeklerden biridir…Sally bebeğin babasının kimden olduğunu bilmediği bir hamilelik yaşar…
1971’de Berlin ve Münih’te çekilen; 1973’te 8 Oscar kazanan “Cabaret” adlı müzikal, 1966’da 5 Oscar kazanan “The Sound of Music” müzikali gibi Nazilerin yükselişini konu alıyor…
Mart 1973’te Türkiye sinemalarında gösterilmeye başlanan Cabaret’nin çekimleri öncesinde Sally Bowles rolündeki Liza Minnelli “Gigi”yle Oscar ödüllü babası Vincente Minnelli’nin (1903-1986) tavsiyesi üzerine Sally Bowles rolü için film yıldızı Louise Brooks’un (1906-1985) saç kesiminden dış görünümüne kadar her şeyini bir eldiven gibi üzerine geçirmişti…
Liza Minnelli “The Sterile Cuckoo”yla 1970’te kazanamadığı Oscar’ı “Cabaret”yle 1973’te kazandı…Minnelli’nin annesi Judy Garland iki kez aday olduğu Oscar’ı kazanamamıştı…Minnelli Oscar kazandıktan sonra yoğun uyuşturucu bağımlığından dolayı “Cabaret”deki başarısını “New York New York” (1977) dahil hiçbir filmde tekrarlayamadı…
“Cabaret” sinema tarihine en başından en sonuna belden aşağı imalarla, diyaloglarla dolu bir film olarak geçti…